Güçlü olmak dengeyle ilgili

 
Güçlü olmak dengeyle ilgili Güçlü olmak dengeyle ilgili

Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Şimdi sekiz yaşında oldular. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. ",. . 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Eskiden sosyal medya mı vardı. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. - Songül çok güçlü bir kadın. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. (Gülüyor. . Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor.

Güçlü olmak dengeyle ilgili

Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. (Gülüyor. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. ",. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. . Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. - Songül çok güçlü bir kadın. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Şimdi sekiz yaşında oldular. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. . Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Eskiden sosyal medya mı vardı. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik.