Türkiye’nin paralel evrenleri ve yitirdiğimiz canlar

 
Türkiye’nin paralel evrenleri ve yitirdiğimiz canlar Türkiye’nin paralel evrenleri ve yitirdiğimiz canlar

Son 40 yıla dönüp baktığımızda yaşamını yitiren asker ya da sivil on  binlerce insan var. Ama haberde pek fazla detay yok. Peki, bu kayıplarda hiçbir kamu görevlisinin sorumluluğu yok mu?Ülkemizdeki kutuplaşmayı ve basın üzerindeki baskı nedeniyle insanların olan biten çoğu şeyden haberdar olmadığını hepimiz biliyoruz. Örneğin bu uyuşturucuyu getirenler, onlar hakkındaki yasal süreç vs. İktidarın paralel bir evren yarattığı ve kendi gerçekliğini oluşturmaya çalıştığı da çoğumuzun malumu. Kamu kaynaklarıyla bütçesi oluşturulan kanallarda dahi inanılmaz bir sansür ve tarafgirlik söz konusu. Durumu romantize edip üstünü kapatmak ve hesap vermemek bir gelenek halini aldı. tarzı bir başlıkla güvenlik güçlerinin kahramanlıklarını anlatan, olayı romantize eden, iktidarın uyuşturucuyla nasıl mücadele ettiğini güzelleyen bir dolu cümle…. Mesela bu uyuşturucu operasyonu ile ilgili TRT’de bir haber yapılmış. Zaten bu tarz haberler yapıldığında o haberin içeriğini ve çerçevesini tahmin etmek güç değil.   “Zehir tacirlerine büyük darbe” ya da “uyuşturucuya geçit yok” vs. hakkında bilgi verilmemiş. Geçenlerde muhalif olarak kabul edilen bir kanalda uyuşturucu üzerine bir haberi izlerken bu paralel evrenleri düşündüm. İktidarın kontrolündeki medyayı takip eden insanlar bu uyuşturucu operasyonundan ya hiç haberdar olmayacaklar ya da iktidarın imajını zedelemeyecek bir hale getirilmiş versiyonunu dinleyecekler.

Türkiye’nin paralel evrenleri ve yitirdiğimiz canlar

hakkında bilgi verilmemiş. İktidarın paralel bir evren yarattığı ve kendi gerçekliğini oluşturmaya çalıştığı da çoğumuzun malumu. Örneğin bu uyuşturucuyu getirenler, onlar hakkındaki yasal süreç vs. İktidarın kontrolündeki medyayı takip eden insanlar bu uyuşturucu operasyonundan ya hiç haberdar olmayacaklar ya da iktidarın imajını zedelemeyecek bir hale getirilmiş versiyonunu dinleyecekler. Peki, bu kayıplarda hiçbir kamu görevlisinin sorumluluğu yok mu?Ülkemizdeki kutuplaşmayı ve basın üzerindeki baskı nedeniyle insanların olan biten çoğu şeyden haberdar olmadığını hepimiz biliyoruz. Kamu kaynaklarıyla bütçesi oluşturulan kanallarda dahi inanılmaz bir sansür ve tarafgirlik söz konusu. tarzı bir başlıkla güvenlik güçlerinin kahramanlıklarını anlatan, olayı romantize eden, iktidarın uyuşturucuyla nasıl mücadele ettiğini güzelleyen bir dolu cümle….   “Zehir tacirlerine büyük darbe” ya da “uyuşturucuya geçit yok” vs. Durumu romantize edip üstünü kapatmak ve hesap vermemek bir gelenek halini aldı. Geçenlerde muhalif olarak kabul edilen bir kanalda uyuşturucu üzerine bir haberi izlerken bu paralel evrenleri düşündüm. Ama haberde pek fazla detay yok. Son 40 yıla dönüp baktığımızda yaşamını yitiren asker ya da sivil on  binlerce insan var. Zaten bu tarz haberler yapıldığında o haberin içeriğini ve çerçevesini tahmin etmek güç değil. Mesela bu uyuşturucu operasyonu ile ilgili TRT’de bir haber yapılmış.